8 Aralık 2014 Pazartesi

Mahou Shoujo Madoka Magica


Yıl: 2011
Bölüm Sayısı: 12
Bölüm Süresi: 24 Dakika
Yayın Şekli: TV
Diğer İsimleri: Puella Magi Madoka Magica, Madoka Magica
Tür: Bilim Kurgu, Büyü, Fantezi, Korku, Macera, Okul, Psikolojik, Trajedi
Yönetmen: Shinbou Akiyuki, Miyamoto Yukihiro
Firma/Stüdyo: Shaft

 Madoka Kaname adlı 14 yaşındaki genç kız, iyi bir aileye, sağlıklı bir bünyeye, iyi arkadaşlara, yani kısacası mutlu ve huzurlu bir hayata sahiptir. Bir gün tuhaf bir rüya görür ve ardından arkadaşı Sayaka Miki ile birlikte bir gün Kyube adlı bir yaratıkla karşılaşırlar. Kyube onlara ilginç bir teklifte bulunur: Bir dilek karşılığında Büyülü Kız olup cadılarla savaşarak hayatlarını riske atacaklardır. Her ikisi de bir dilek hakkını ne için isteyeceklerini düşünürken Kyube ile önceden anlaşma yapan Mami Tomoe adlı kız da onları anlaşmaya teşvik etmeye çalışır. Öte yandan Madoka'nın sınıfına transfer olmuş olan Homura Akemi adlı kız da Kyube ile çok önceden anlaşma yapmıştır ve bilinmeyen bir nedenle Madoka'nın da bu anlaşmayı asla yapmaması için onu engellemeye çalışır.


Baştan yazayım! Kesinlikle ama kesinlikle izleyin. Büyülü kızlara ilginiz varsa eğer kesinlikle izleyin ve bakış açınızın tamamen değiştiğini görün... Bu seri ilk çıktığında birkaç kişi överken, aman bildiğimiz büyülü kızlar işte o kadar tantanaya gerek yok cinsinden diye düşünüyordum. Bunu düşünmemin en büyük nedeni ise afişine bakıp aldanmam oldu. Zira benim gibi çoğu kişi afişine aldanıp seriyi sonraya atmış izlemek için. Hani daha güzel seriler ve eski kaliteli yapımlar dururken niye zaman harcayayım gibisinden. Ancak izledikten sonra hepimiz büyük bir yanılgıya düştüğümüzün farkına vardık. Hoş birkaç kişi gene pek anlamadı olayı, ama büyülü kız olgusunu bildiğinizi sanıp başka bir boyutunu görünce inanın siz de çok şaşıracaksınız.


Hikâyenin konusu basit gibi görünebilir başta, ancak hiç basit değil kesinlikle... İşte tatlı mı tatlı kızımız Madokamız yeni nakil öğrenciyle tanışıyor ve onun bir büyülü kız olduğunu öğreniyor. Tüm bu şeyler üst üste yaşanırken Mami adlı kızla büyülü kız olma konusunu konuşuyorlar, çünkü Kyube adlı tatlı canlımız Mami'nin devasa bir güç barındırdığını hissediyor, zira Kyube'nin görünüşüne sakın aldanmayın. Ne çıkarcı pisliktir o =P Fazla derine inmeden... Neyse işte Mami, kızlara büyülü kızların görevlerini anlatırken büyülü kız olmanın iyi ve kötü taraflarını da göstermeyi unutmuyor...


Seri boyunca büyülü kız olmanın iyi taraflarından çok kötü taraflarını görüyorsunuz zaten. İşte bu açıdan diğer büyülü kız konseptlerini tamamen yıkan bir hikâye karşımıza çıkıyor. Dahası daha ilk başta büyülü kız olursanız eğer bir dilek hakkınızın olması gerçekten değişik bir şey. Birisi size bir şey sunuyorsa, sizden bir alacağı da vardır mutlaka! Ancak Sayaka ve Madoka'nın düşünceleri farklıdır. Madoka'nın dileyeceği bir şey olmadığı için düşünmesi gerekiyordur. Sayaka ise hayatının hiçbir dileğin yerine geçemeyeceğini düşünüyordur ve gerçekten kalbinden geçen arzuladığı bir dilek yoktur.


Ancak konu şudur, yani dilek hakkınız olmasa bile büyülü kız olmak istemez miydiniz?! Varsayalım dilek hakları diye bir şey yoktu. O zaman Madoka direkt olarak atlardı sanırım büyülü kız olmaya. Aynı şekilde Sayaka için de geçerli. Ancak ortaya dilek hakkı çıkınca kafaları karışıyor ve neden dövüşeceğim gibi bir soru ortaya çıkıyor. Nasıl olsa başkaları dövüşüyor, e dileyecek bir şeyim de yok. O zaman sorun yok... Yani aslına bakarsanız tüm olayın özü bir dilek hakkından geçiyor.


Yani dilek hakkı olmasaydı bu kadar dolap filan bile belki dönmeyebilirdi. Zira bugüne kadar izlediğimiz çoğu büyülü kız konseptinde dilek hakkı diye bir şey yoktu. Sen seçilmiş kızsın veya sen de yapabilirsin gibi ortaya atlarlardı. Onların düşmanları kolay lokmamıydı sanki... Hepsi ölümüne savaşıyorlardı. Kendi hayatlarını hiçe sayarak tanımadığı insanları koruyorlardı. Yani bu seri büyülü kız olmaya ayrıca bir seçenek koyarak olayı değişik bir şekle getirmeyi kesinlikle harika bir şekilde başarmış diyebilirim.


Hikâye ilerledikçe büyülü kız olmanın iyi yanlarından daha fazla kötü yanının olduğunu gösteriyor, hatta neden büyülü kız olduklarına dair hikâyeyi öğrendiklerinde iş tamamen trajik bir şekle dönüşüyor. Hikâyeyi geçersek -ki fazla yazarsam, her şeyi anlatacağım hissine kapılıyorum- karakterler bildiğimiz büyülü kızların aynı karakterlerine sahip diyebiliriz. Yani karakterler açısından pek şaşıracak bir şey yok. Ne fazla psikopat, ne fazla mükemmeller. Ancak hepsi yerinde güzel dediğim karakterlere sahipler, yani karakterler kesinlikle hikâyeye uygundu.


Animenin bir diğer sevdiğim yanı kuşkusuz şahane çizimleridir. Çizim kalitesini geçtim arkplanları izlerken seriye odaklanamayacaksınız diyebilirim. Japoncanız varsa sorun değil, konuşurlarken siz de etrafı didik didik edip gözlerinize ziyafet çekebilirsiniz. Ancak Japoncam olmadığından altyazıyı kaçırmayayım diye arkaplanlara öyle ahım şahım bakamadım. Kesinlikle harika iş çıkarmışlar bu konuda.


Madoka'nın evi başka bir ayrı güzelken diğer kızların evleri kendilerini yansıtan cinsten apayrı bir güzeldi. Bunun yanısıra okul, yollar yani anime içerisinde yer alan her sahnenin çizimleri ayrı bir şahane ve kendine özgü diyebilirim. Neyse fazla uzatmayayım... Bu animenin ayrıca 3 filmi vardır. İlk iki film 12 bölümlük serinin özeti şeklinde olurken son film son olaydan sonraki hikâyeyi içermektedir. Başlarda sıradan bir şekilde ilerlerken film sizi tamamen ters köşeye yatırıyor diyebilirim.




Hani 12 bölüm seri nasıl koca bir olayı anlatıp sizi derinden etkiliyorsa film de ayrıca farklı bir konuya değinerek sizi son an içerisinde şaşkınlığa uğratabilir. Şahsen beni uğrattı. Ve ilk başlarda iyi mi kötü mü bilemesem bile sonradan iyi bir sonuca bağlandığını düşündüm. Ancak bu son her kişinin görüşüne göre iyi veya kötü şeklinde yorumlanabilir bunu unutmayın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder