Bokura wa Minna Kawaisou

Yıl: 2014
Bölüm Sayısı: 12
Bölüm Süresi: 25 Dakika
Yayın Şekli: TV
Diğer İsimleri: The Kawai Complex Guide to Manors and Hostel Behavior
Tür: Komedi, Romantik, Yaşamdan Kesitler, Okul
Yönetmen: Miya Shigeyuki
Orijinal Hikâye: Miyahara Ruri
Firma/Stüdyo: Brain`s Base

Usa Kazunari ailesinin tayini dolayısıyla sonunda ailesinden uzak bir şekilde tek başına yaşamaya başlayabilecektir. Lise hayatının ilk günleri ile birlikte tek başına yaşamaktan sonra hayatına renk katacak bir de kız arkadaş istemektedir ve bu kız arkadaşı da bulmuş gibidir. Kütüphane görevlisi olan Usa, kütüphanede karşılaştığı bir kızdan hoşlanmaya başlamıştır bile. Velhâsıl bu kız, yeni yaşayacağı pansiyonun sahibinin torunu Ritsu Kawai'dir. Usa ilk başta Kawai Complex'inde yaşayan tuhaf tiplerden dolayı eski ortaokul anılarını hatırlasa bile Ritsu sayesinde orada yaşamaya karar verir.

İlk başta nedendir bilinmez pek beğenemedim seriyi. Yani güzel, ama yüksek puanları hak edecek bir yapıt gibi gelmedi. Hâlâ da öyle diyebilirim açıkcası. Bazı sahneler gayet güzelken bazı sahneler bayağı bir sapıtıyor. Konu aslında güzeldi, bir sürü tuhaf kişinin içinde aslında normal gözüken, ancak biraz daha kişiliğini öğrenince normal olmadığını öğrendiğimiz bir ana karakterimiz var. Usa adlı bu karakteri serinin sonlarına doğru daha iyi anlayabiliyoruz. Zira sonlara doğru ortaokul arkadaşlarıyla ilgili olaylar yaşanıyor ve Usa'nın sorunlu kişilere iyi davranma gibi bir huyunun olduğunu öğreniyoruz. Hatta bu yüzden Ritsu bayağı bir üzülüyor. Hoş Ritsu'nun üzülüp üzülmemesi beni ilgilendirmiyor, çünkü kendisini pek sevdiğim söylenemez -_-

Kitap okuyan biri sevilmez mi! Sevilir, ancak kızın o masum davranışlarını o kadar bir seksapalitiye dökmüşler ki uyuz oldum. Hoş aşırı yapmamışlar, ama beni rahatsız edecek ölçüde olduğu kesin. Zira onun gibi bir kıza böyle şeyleri yakıştıramadım. Ritsu'yu nedense biraz da asabi yapmışlar, hele o silahları kullanışı yok mu o_O Sanırsınız kız psikopat... Olaylara aşırı tepki gösteriyordu yani. İşte genel olarak bu ikisinin birbirine yakınlaşma çabalarını görüyoruz. Daha doğrusu Usa'nın başlattığı ve diğer pansiyon sakinlerinin destek olduğu bir çabayı. Hoş diğer sakinlerin destekten çok engel olduklarını düşünürsek, başka tabii.

Diğer sakinler demişken, pansiyon sahibi yaşlı bir kadın var. Onu ne sevdim ne sevmedim diyebilirim. Tavırları bazen güzelken bazen çok tuhaflaşıyor. Zira psikopat tavırlarını sevmedim desem yalan olur tabii =P Bunun yanında pansiyonda kalan asıl sakinlerden biri olan ne iş yaptığı belirsiz, arada roman yazan mazoşist bir çatlağımız var. Tipinden ve davranışlarından dolayı genelde sapık diye nitelendirilse de asla 18 yaş altındaki kızlarla ilgilenmiyor =P Zaten komedi de burada dönüyor =) Diğer çatlak sakinimiz ise orta yaşlara yaklaşan tabir-i caizse fıstık gibi bir vücuda sahip, ama aynı şekilde berbat bir kaderi olan Mayumi var. Son üyemiz ise hepsinin karışımı kopuk biri olan Sayaka'dır. Sayaka'nın erkeklerle çıkıp onları kullanma gibi bir huyu var. Bunun dışında söylentilere göre bir ton makyaj sürmeden evden çıkmıyor. Hatta Usa onun makyajsız yüzünü görünce çocuk gerçeğin ne olduğunu sorgulamaya başlamıştı. O derece yani =P

Bunun dışında bu kısacık seriye çok olmasa bile birkaç tane daha kopuk kişi girip çıkıyor ve seriyi biraz daha ilginç kılmaya çalışıyor; ancak serinin kurgusunu tam olarak oturtamıyor bu değişiklikler bile. Yani tam istediğim gibi bir konu gidişatı göremedim nedense. Hatta seriyi asıl götürenler ana karakterlerden çok pansiyonda yaşayan diğer sakinlerdi diyebilirim. Zaten diğer sakinler olmasa bizim iki saftiriğin birlikte oturup bir şeyler yapması neredeyse yıllar alabilirdi. Bu şekilde bile aylar sonra tam olarak doğru düzgün konuşmaya başladılar diyebilirim.

Yani seri kısacık olmasına rağmen bayağı yavaştan alıyor olayları, bu sırada sizi sıkmıyor tabii. Her bölüm gırgır şamata, zaten bu da olmasa cidden sıkıcı olabilirdi. Bu arada Usa'nın karakterinin sonlara doğru açıklanmasından sonra onu Kimi ni Todoke serisinin ana karakteri olan Kazehaya'ya benzetmek işten değil. Kazehaya'da diğer ezilen kişilere yardım ederek onlara kol kanat gererdi. Tabii Kazehaya okulun en ünlü delikânlılarından biriydi Usa'ya kıyasla eheh =P Usa kim Kazehaya kim =P Her şekilde Kazehaya kazanır tabii =P

Bu arada serinin çizimleri sizi oldukça cezbedecektir, zira rengarenk bir ortamla beraber güzel arkaplanları ve karakter tasarımlarıyla oldukça hoşunuza gidecek bir yapım. Bir de seriye romantik diye başlarsanız biraz hayal kırıklığına maruz kalırsınız, çünkü romantiklik serinin en arka planlarında bırakılmış. Daha çok birbirlerini tanımaya çalışan iki kişiyi görüyoruz ve tek taraflı bir hoşlanmayı. Velhâsıl kızımız Usa'dan hoşlansa bile bunu daha sonra sonlara doğru anlıyor gibi ve bu da izleyeni pek hoşnut etmeyecek gibiydi. Seri genel olarak komedi üzerine kuruluydu diyebilirim yani. Komedi ve insanları anlama diyebilirim ya da =P Zaten yüksek puan verdiysem bile komedisine gitmiştir o da =P