Giovanni no Shima

Yıl: 2014
Bölüm Sayısı: 1
Bölüm Süresi: 100 Dakika
Yayın Şekli: Film
Diğer İsimleri: Giovanni's Island
Tür: Drama, Tarihi
Yönetmen: Nishikubo Mizuho
Orijinal Hikâye: Sugita Shigemichi
Firma/Stüdyo: Production I.G

2. Dünya savaşı esnasında Sakhalin Bölgesi'nde yer alan Shikotan adlı küçük bir adada yaşayan Junpei ve Kanta adlı iki erkek kardeşin hüzünlü hikâyesi anlatılmaktadır. Savaş bitiminde Japonya mağlup olmuş ve bunun hemen ardından Ruslar adayı işgal etmiştir. İşgal sonrası adada yaşanan olaylar ve Junpei ile Kanta'nın bu olanlara uyum çabası gözler önüne serilir.

Ne biçim bir tanıtım yaptım yahu... Neyse baştan yazayım, çizimleri acayip gözüme battı. Böyle çizimleri pek sevdiğim söylenemez açıkcası. Ancak hikâyenin konusu güzeldi. Dahası tarihle pek alakam olmadığı için böyle eserler beni tarihe yakınlaştırıyor diyebilirim. 2. Dünya savaşı sonrası alınan bu ada hakkında az da olsa bilgim olması bu eser sayesindedir yani. Bu savaşın veya önceki savaşların bizden neler alıp götürdüğünü anlatan bu tür hikâyeler yapılsa ne kadar güzel olur. Belki o zaman savaşın gerçekten kötü bir şey olduğunu anlarız insanlık olarak.

Hikâyeye iki kardeşin gözünden bakıyoruz; ilkin fantastik bir dünyayla giriş yapıyoruz, sonra ise savaşın getirdiği olumsuzlukları görüyoruz. Adadaki insanların başka bir kültürün etkisi altında kalması, daha da kötüsü ellerinden evleri alınması ve bilmedikleri bir dili anlamaya çalışarak yaşamlarına devam etmeleri gibi korkunç bir gerçekle yüzleşiyorlar. Ancak şöyle bir olay oluyor... İki taraf anlaştığı için ada insanları asıl anakaraya çıkma şanslarına sahip oluyorlar ve böylece büyük bir ızdıraptan kurtulmuş oluyorlar. Elbet kim ister yaşadığı yeri terketmeyi, ancak elden bir şey gelmiyorsa sevdiklerini alıp gitmek en iyisidir sanırım... Ada insanları bunu yaparken bizim iki kardeşin kaderi biraz daha değişik ilerliyor...

Her neyse bu arada adanın diğer tarafla uyum sürecinde Junpei, Tanya adlı Rus kızla arkadaş olmayı başarıyor ve dahası birbirlerinden oldukça da hoşlanıyorlar... Ancak... Neyse bu arada böyle tarihi filmlerde illa birisi ölecek diye bir şart koşmuşlar sanki. İzlediğim eski tarihi savaş filmlerinde hep sonlara doğru biri ölüyor veya başlarda her neyse. Yani savaşın kendisi zaten yeterince hüzünlüyken niye illa birisini öldürmek zorundasınız hiç anlamıyorum! Ne var mutlu son olsa! Bu arada karakterleri de pek sevmedim... Sevdiğim karakterler iki kardeşin babaları ile amcaları oldu... Onun dışında kardeşleri de sevmedim diyebilirim. Hele o küçük yumurcak... Bu arada unutmadan... Film bütün bunlara rağmen size o güzel ve kötü duyguların hepsini yaşatıyor buna emin olun. Sadece o en sonda birisi ölüyor ona üzülmedim... Neyse... Kısaca izleyin derim =)